Anne ve Baba Hakkının Önemi Nedir?

 
İslâm dini anne ve babaya iyi davranmayı, onların ihtiyaçlarını karşılamayı, meşru ölçüler içerisinde isteklerini yerine getirmeyi, gönüllerini almayı ve onlara merhamet kanatlarını gererek hayır dualar etmeyi emretmektedir. Onlarla alakayı kesmeyi, kaba ve sert konuşmayı, gönüllerini kırmayı, onlara karşı her türlü isyankâr söz ve davranışlarda bulunmayı da kesin olarak yasaklamaktadır. Aynı şekilde öncelikle aile içinde ve yakın akrabalar arasında olmak üzere büyüklere saygı gösterip küçüklere de merhametle muamelede bulunmayı ahlâkî bir sorumluluk saymaktadır.
Modern toplumda, ilişkilerin mekanikliği içinde adeta kaybolurcasına yaşadığımız hayatlarımızda, anne baba ve yaşlılarımızın her zamandan daha çok sevgiye, ilgiye ve yakınlığa ihtiyaçları var. Sevgiyi yaşarken hissettirmek, onları manen kuşatır, yalnızlıktan, çaresizlikten kurtarır, kişiliklerine katılır ve gıda olur. Böylece aile ocağı herkes için huzurun soluklandığı mekânlar haline gelebilir ve en umulmadık güzellikleri yakalama fırsatı bulunabilir.
Toprak tohuma, tohum yağmura, yağmur buluta ne kadar muhtaç ise insanda ana babaya öyle muhtaçtır. Sevgilerini yüreğimizde büyüterek, sözlerimize ve davranışlarımıza yansıttığımız ölçüde onları mutlu edebiliriz.

 

Anne ve Babaya Karşı Nasıl Davranılmalı?
 
-Anne ve Babaya Saygı ve İyilik Allah’u Teâlâ’nın Emridir,
-Anne ve Babayı Üzecek Davranışlardan Sakınılmalıdır,
-Anne ve Babaya Hizmet Etmek Kişinin Cennete Girmesine Vesile Olur,
-Anne ve Babaya Bakmak Dini Bir Görevdir,
-Anne ve Baba Müslüman Olmasalar Dahi Saygıya Layıktırlar,
-Anne ve Babanın Her Daim Sevgi ve Şefkate İhtiyacı Vardır.
Anne ve Babanın Hakları Nelerdir?
İmam-ı Nesefi hazretleri bildiriyor ki: “Ana-babanın evladı üzerinde seksen kadar hakkı vardır. Kırkı sağlığında, kırkı vefatından sonradır. Sağlığında olan kırk haktan onu bedenle, onu dil ile, onu kalble, onu da para iledir.”
Bunları şu şekilde sıralayabiliriz;
1-) Anne ve Babanın Sağlıklarında Olan Hakları
Bedenle olan hakları
1- Hizmet ederek rızalarını almak.
2- İyilik etmek. Ana-babaya iyilik ve ihsan, evlada farzdır.
3- Asi olmamak, karşı gelmemek.
4- İtaat etmek, karşı gelmemek, günah olmayan emirlerini yapmak.
5- Sert bakmamak, şefkatle, sevgi ile bakmak. Ana-babasına şefkat ve sevgi ile bir defa baksa, kabul edilmiş bir hac sevabına kavuşur.
6- Üzmemek, incitmemek, rızalarını kazanmak.
7- İzinsiz sefere gitmemek.
8- Saygıda, hürmette kusur etmemek.
9- Onlarla yolda giderken, arkalarından gitmek. Zaruretsiz önlerinde yürümemek. 10- Çağırınca, hemen kalkıp yanlarına gitmek, buyurun demek. Ana-baba çağırınca, farz namazı bozmak caiz olur ise de, ihtiyaç yoksa, bozmamalıdır. Sünnetler bozulur.
Dil ile olan hakları
1- Yumuşak söylemek, tevazu etmek. Öf bile dememek.
2- Konuşurken sesini, onların sesinden yüksek çıkarmamak.
3- Yanlarında çok konuşmamak, edebi aşmamak. Ana-baba bildiği şeyleri de anlatsa, yine aynı şeyler mi dememek. Hiç duymamış gibi can kulağı ile dinlemek.
4- Kaba, dokunaklı ve argo söz söylememek. Mesela iki kardeşi olan biri, öteki kardeşini kastedip (Oğlun şunu yaptı. Ben yapsam kıyameti koparırdınız) veya (Anne torununu tepene çıkartıyor, çok şımartıyorsun. Söz dinletemiyoruz) gibi sözlerle ana-babayı üzmemelidir. Çocuklarını ana-babanın yanında dövmemeli, azarlamamalıdır. Böyle şeyler ana-babayı üzer.
5- Hanımını onlardan üstün tutmamak.
6- İsimleri ile çağırmamak, sözlerini kesmemek, sözlerinin arasına girmemek. Bilgiçlik taslamamak. Ana-baba yanlış da söylese, öyle değil diyerek itiraz etmemek.
7- Ana-babanın arasını açacak söz ve hareketlerden uzak durmak. Ana-baba ile oğul veya kızın arasını açacak işlerden uzak durmak. Gelinleri, ana-baba ile oğullarının arasını açacak sözlerden uzak tutmalıdır.
8- Konuşurken, yap, yapma gibi ifadeler kullanmamak. Yapar mısın gibi ricada bulunmalıdır.
9- Hayır dualarını almak. Ana-baba duasını ganimet bilmek.
10- Beddualarını almamak.
Kalbi ile olan hakları
1- Acımak, merhamet etmek.
2- Sevmek. Her fırsatta ana-babanın ellerini öpmeli, sevdiğini hissettirmelidir
3- Sevinçlerine sevinmek. Bir şeye sevinince, (Ne iyi olmuş, hayırlı olsun) gibi sözlerle memnuniyetini bildirmelidir.
4- Üzüntülerine üzülmek, dertleri ile hemdert olmak. Bir şeye üzülmüşlerse, (Geçmiş olsun) diyerek ilgilendiğini, üzüldüğünü bildirmeye çalışmalıdır.
5- Çok söylemelerinden incinmemek. İncinse bile, kesinlikle incindiğini hissettirmemek. 6- Sitem ve cefalarına kızmamak. Sözlerini hiç duymamış gibi hareket etmek. 7- Onlardan razı olmak. Ne yapıp yapmalı, onların rızalarını almaya çalışmalıdır.
8- İncitmekten çok korkmak.
9- Nazlanmamak. Aksine onların nazına katlanmalıdır. Çünkü ana-baba küçükken bizim çok nazımızı çektiler. Nazlanma sırasının onlarda olduğunu unutmamalıdır.
10- Sıkıntı görse de, ölseler de kurtulsak diye düşünmemek, çok yaşamalarını arzu etmek. Onlar, bizden çok sıkıntı gördükleri halde, yaşamamızı istemişlerdi. İcabında kendileri aç durup bizi doyurmuşlardı.
Mal, para ile olan hakları
1- Kendinden önce, onlara elbise almak. Kendi yiyeceğinden iyisini onlara vermek.
2- Uzakta iseler ziyaretlerine gitmek. Ana-baba ve mahrem akrabaları ziyaret etmek vaciptir. Hiç olmazsa, selam göndererek, tatlı mektup yazarak bu günahlardan kurtulmalıdır. Ziyarette sıra, ana, baba, evlat, dede, nine, kardeş, amca, hala, dayı ve teyzedir.
3- Beraber yemek.
4- Arzularını sormak, öğrenip yerine getirmek.
5- Evlerini temizlemek, boyamak, tamir etmek.
6- Para vermek. İhtiyaçları olup da söyleyemezler belki.
7- Malı, parayı onlara serbest etmek. Ne zaman isterseniz, malım, param size feda olsun demeli, bir kızgınlıkları varsa, bu yolla onları teskin etmelidir. Ana-babaya harcanan paradan sual olunmaz. Muhtaç olan ana-babaya yardım farzdır.
8- Ara sıra güzel yemek yapıp, davet etmek. Gönülleri ister de, belki söyleyemezler.
9- Dostlarını, dost bilip davet ederek gönüllerini almak. Düşmanlarından da uzak durmaya çalışmak.
10- Hastalandıkları zaman, tedavileri ile meşgul olmak, ilaç almak. Bir bakıcı, bir hizmetçi tutmak yerine, bizzat kendisi hizmet etmeye çalışmalıdır.
2-) Anne ve Babanın Vefatından Sonra Olan Hakları
1- Definlerinde erken davranmak.
2- Sünnet üzere yıkamak. Bu işi bilen iyi kimselere yıkatmalıdır.
3- Sünnet üzere kefenlemek.
4- Caiz olmayan kefen yapmamak.
5- Sünnet olan sayıya dikkat etmek. Erkeklere 3 parçadan fazla yapmamak.
6- Kefende israf etmemek.
7- Helal parasından kefen almak.
8- Cenaze namazını biliyorsa kendisi kıldırmak. Bid’at ehli kimselere kıldırmamak.
9- Onlara hep dua etmek.
10- Toprağa kendisi koymak.
11- Mezarı kazan ve çalışanları memnun etmek.
12- İyi ve salih kimselerin arasına defnetmek.
13- Kötülerin arasına gömmemek. Çünkü kötü komşudan onlara sıkıntı gelir.
14- Kabrin üzerini balık sırtı gibi yapmak.
15- Kerpiç kullanmak.
16- Pişmiş tuğla kullanmamak. Çivi, tuğla gibi fırınlanmış şeyleri kabrin içinde kullanmak mekruhtur. Kabrin üstünü, dışardan tuğla ve mermerle örtmek caizdir.
17- Toprağı başında sadaka vermek
18- Kabir başında dua etmek.
19- Borçlarını ödemek.
20- Telkini kendi vermek.
21- İskatını hemen yapmak. Ölünün namaz ve oruç borcu için, başkası onun yerine namaz kılamaz ve oruç tutamaz.
22- Mezar taşına caiz olmayan ifadeler yazdırmamak. Mesela Fatiha veya Besmele veya âyet yazmak caiz değildir. Latin harfleriyle de caiz olanı yazmamalıdır. Başkaları uzun yıllardan beri yazıyorsa da, caiz değildir.
23- Vasiyetlerini yerine getirmek. Dine uygun değilse yerine getirilmez.
24- Namazlardan sonra dua edip, sevaplarını onların ruhlarına göndermek.
25- Sevabı onlara olmak üzere oruç tutmak.
26- Sevabı onlara olmak üzere hac etmek. Âlimlerin çoğuna göre ana-baba için hac caizdir
27- Sevabı onlara olmak üzere sadaka vermek.
28- Kabirlerini ziyaret edip Kur’an-ı kerim okumalıdır.
29- Kabirlerini Cuma günleri ziyaret etmek.
30- Ziyarette dua ve Kur’an-ı kerim okumakla meşgul olmak, uygunsuz söz söylememek.
31- Sağlıklarında incinmiş iseler, çocuk salih olunca razı olurlar. Onların öğrettikleri iyi şeylerle amel ettiği müddetçe, sevabı onlara da ulaşır.
32- Onlardan kötü bir yol edinmiş ise, her yaptığından onlara da günah ve azap gider. Bunun için, onlardan veya onların vasıtası ile öğrendiği kötü şeyleri terk etmeli, kendi kötü amelleri ile, onlara kabirde azap ettirmemelidir.
33- Ana-babaya sövmemek.
34- Yakınlarına iyi davranmak.
35- Dostlarını ziyaret etmek.
36- Dostları ile görüşmek.
37- Fıtır bayramında, sevabı onlara olmak üzere sadaka-i fıtır vermek.
38- Kurban bayramında sevabı onlara olmak üzere kurban kesmek.
39- Ana-babanın sevdiği yemeği yapıp, fakirlere verip ruhlarını şâd etmek.
40- Kötülüklerini söylememek.
Allah’u Teâlâ’nın Anne ve Baba Hakkı Hakkında Emirleri
-“Biz insana, ana-babasına iyilik etmesini tavsiye ettik.”
-“Rabbin, yalnız kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine öf bile deme; ağır söz söyleme, onlarla yumuşak ve tatlı konuş, onlara acı, tevazu kanadını gerip “Rabbim, küçükken beni yetiştirdikleri gibi sen de onlara merhamet et” diye dua et.”
-“Ya Musa, benim indimde çok ağır ve büyük bir günah vardır ki, o da, ana-baba evladını çağırınca, emrine uymamasıdır.”
-“Biz, insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye ettik. Eğer onlar, seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme.” -“Ana-babası günah işleyen çocuk, bunlara bir defa nasihat eder. Kabul etmezlerse, susar. Onlara dua eder. “
Kur’an-ı Kerim’de Anne ve Baba Hakkı Hakkında Ayetler
 Nisa Suresi/ 36
Allah’a ibadet edin ve o’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara iyi davranın; Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez.
Bakara Suresi/ 83
Ve bir vakit İsrailoğullarından şöyle söz almıştık: “Allah’tan başkasına tapmayacaksınız, anne-babaya, yakınlığı olanlara, öksüzlere ve biçarelere de iyilik yapacaksınız. İnsanlara güzel söz söyleyin, namazı kılın, zekâtı verin.” Sonra pek azınız müstesna olmak üzere sözünüzden döndünüz, hala da dönüyorsunuz!
En’am Suresi/ 151
De ki: “Gelin, size Rabbinizin neleri yasakladığını okuyayım! O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın, babanıza annenize iyilikten ayrılmayın, yoksulluk yüzünden çocuklarınızı zayi etmeyin; zira sizin de onların da rızkını Biz veririz, kötülüklerin açığına da gizlisine de yanaşmayın, Allah’ın muhterem kıldığı cana haksız yere kıymayın. İşte duydunuz ya, O, size düşünesiniz diye bunları emretti!”
Yusuf Suresi/99,100
Ailesi Yusuf’un yanına vardıklarında, anne ve babasını kucakladı, yanına aldı ve: “Buyurun Allah’ın dilemesiyle Mısır’a güvenle girin!” dedi. Ve anne ve babasını kendi tahtı üzerine oturttu.
İsra Suresi/23
Rabbin sadece Kendisine ibadet etmenize ve anne-babanıza, Allah’ın sizi görmekte olduğu bilinci içinde mümkün olan en iyi şekilde davranmanıza hükmetti. Eğer onlardan biri veya her ikisi yaşlanmış olarak yanınızda bulunuyorsa sakın varlıklarından veya onlara hizmetten bıkkınlıkla kendilerine ‘Öf!’ diyecek ölçüde bile kötü söz söyleme! Onları azarlama ve daima onlara karşı tatlı dilli ve gönül alıcı ol!
Lokman Suresi/14
Biz insana, anne-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü annesi onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. Önce bana, sonra da anne-babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş ancak banadır.
Ahkaf Suresi/15
Biz o insana anne-babasına güzel davranmayı tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle karnında taşıdı ve zahmetle doğurdu. Onun taşınması ile sütten kesilmesi otuz aydır. Nihayet olgunluk çağına ulaşıp kırk yaşına girdiği zaman: “Ey Rabbim, beni öyle yönlendir ki, bana ve anneme-babama verdiğin nimetine şükredeyim ve hoşnut olacağın iyi bir iş yapayım. Soyumdan gelenleri de benim için iyi kimseler eyle. Çünkü ben, gerçekten tevbe ile Sana yüz tuttum ve ben gerçek müsümanlardanım.” der.
Bakara Suresi/ 215
Sana Allah yolunda mallarını neye harcayacaklarını sorarlar. De ki: “Vereceğiniz nafaka, anne, baba, en yakınlar, öksüzler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Hayır olarak daha ne yaparsanız Allah onu muhakkak bilir.
İbrahim Suresi/ 41
Ey Rabbimiz, hesabın görüleceği kıyamet günü beni, annemi, babamı ve bütün müminleri bağışla!”
İsra Suresi/ 24
İkisine de merhametle tevazu kanatlarını indir. Ve şöyle de: “Ey Rabbim! Onların beni küçükten terbiye edip yetiştirdikleri gibi, sen de kendilerine merhamet et.” 
Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’in Dilinden Anne ve Baba Hakkı
-“Hanımını anasından üstün tutana lanet olsun! Onun farz ve diğer ibadetleri kabul olmaz.”
-“Ana ile oğulun arasını açana lanet olsun” buyurmuştur.”
Ya Rasulallah, annem müşriktir. Ona iyilik etmem caiz midir? diye sorana, 
-“Evet, annene iyilik ve ihsanda bulun!” buyurdu.
Anam-babam çok şefkatsiz, onlara nasıl itaat edeyim) diyen bir kimseye,
 Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem);
-“Anan seni 9 ay karnında gezdirdi. 2 yıl emzirdi. Seni büyütünceye kadar koynunda besledi ve kucağında gezdirdi. Baban da seni büyütünceye kadar birçok zahmete katlandı. İdare ve maişetini temin etti. Sana dinini, imanını öğretti. Seni İslam terbiyesi ile büyüttü. Şimdi nasıl olur da, şefkatsiz olurlar? Bundan daha büyük ve kıymetli şefkat olur mu?” buyurdu.”
Ya Resulallah, yaşlı anama elimle yedirip içiririm. Abdestini aldırır, sırtımda taşırım. Hakkını ödemiş olur muyum?) diye soran kişiye;
-“Hayır, yüzde birini bile ödemiş olamazsın. O sana yaşaman için hizmet ediyordu, sen ise, ölümünü bekleyerek hizmet ediyorsun. Ancak Allah’u Teâlâ, bu az iyiliğine karşılık çok sevap ihsan eder.” Buyurdu.”
Bir zat,
-“Ya Resulallah, ana-baba, evladına zulmetse de rızalarını almayan Cehenneme girer mi?) diye sorunca, cevaben 3 defa (Evet zulmetseler de rızalarını almayan Cehenneme girer) buyurdu. “
-“Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Ana-babanın yüzüne merhametle bakana, hac ve umre sevabı yazılır) buyurunca, (Günde bin defa bakarsa da böyle midir?) denildi. Cevaben buyurdu ki:
(Günde yüzbin defa baksa da…)
-“Ana-babanın yüzüne sevgi ile bakmak ibadettir.”
-“Rabbin rızası, ana-babanın rızasında, gazabı da, ana-babanın gazabındadır.”
-“Ana-babasının rızasını alan mümine Cennetten iki kapı, üzene de Cehennemden iki kapı açılır.”
-“Ana-babasını razı eden mümin, ne yaparsa yapsın Cehenneme girmez, inciten de Cennete girmez.”
-“Allah’u Teâlâ, bazı günahların cezasını kıyamete kadar geciktirir. Ana-babaya isyan bundan müstesnadır.”
-“Cihad için izin isteyen birine Peygamber Efendimiz, ana-babasının sağ olduğunu öğrenince;
-“Burada kal, onlara hizmet et, onlara hizmet cihaddır.” buyurdu.
Cihada gitmek için gelen başka birine de;
-“Annenin yanından ayrılma! Cennet onun ayağı altındadır.” buyurdu.
Biri de, hicret etmek için gelip, Ya Resulallah, ana-babamı ağlatarak geldim dedi. Peygamber efendimiz bu duruma üzülerek; 
-“Hemen git, onları ağlattığın gibi güldür!” buyurdu.
Anne ve Babanın Hakları Hakkında Hadisler
-“Ana-babasına dua etmeyenin rızkı kesilir.”
-“Ana-babasına asi olan, vefatlarından sonra, onlar için dua etse, Allah’u Teâlâ, onu, ana-babasına itaat edenlerden yazar.”
-“Ölmüş ana-babası adına hac edene, hem kendi, hem de ana-babası için hac yapmış sevabı verilir. Ana-babasının ruhuna müjde verilir.”
-“Sadaka verirken, sevabını Müslüman ana-babanızın ruhuna niye hediye etmezsiniz? Hediye ederseniz, verdiğiniz sadakanın sevabı, onların ruhuna gideceği gibi, sevabından hiçbir şey eksilmeden size de yazılır.”
-“Ana-babasının veya birinin kabrini ihlasla ve mağfiret umarak ziyaret eden, kabul olmuş bir hac sevabı alır ve bunu âdet edinenin kabrini de melekler ziyaret eder.”
-“Ana-babanın kabrini, Cuma günleri ziyaret edenin günahları affolunur, haklarını ödemiş olur.”
-“Ana-babaya sövmek büyük günahtır”  buyruldu. Yani birinin ana-babasına söversen, o da senin ana-babana sövebilir.”
-“Ölmüş ana-baba için dua ve istiğfar etmek, borçlarını ödemek, dostlarına ikram etmek, onların yakınlarını ziyaret etmek, iyi davranmak suretiyle onlara ikramda bulunun”
-“Babası öldükten sonra, onun dostlarını ziyaret eden, en iyi iyiliği yapmış olur.”
-“İyiliklerin en mükemmeli, baba dostunu görüp gözetmektir” buyruldu.”
-“Ölülerinizi hayırla anın, iyiliklerini söyleyin, kötülüklerini açıklamayın” buyruldu.”
-“Annesinin ayağını öpen, Cennetin eşiğini öpmüş olur.”
-“Allah’u Teâlâ’nın rızası ana-babanın rızasındadır.”
-“Üç kişinin duası kabul olur. Ana-baba, mazlum ve misafirin duası.”
-“Ana-babanın duası, ilahi hicaba ulaşır, duaları kabul olur.”
-“Ana-babanın çocuğuna ve mazlumun zalime olan bedduaları, reddolmaz.”
-“Kendinize, evladınıza ve malınıza beddua etmeyin! Duaların kabul olduğu bir saate rastlar da bedduanız kabul olur.”
-“Ana-babasına hizmet edenin ömrü bereketli ve uzun olur.”
-“Ana-babasını dine uygun hizmetleriyle razı eden, Allah’u Teâlâ’yı razı etmiş olur, onları gazaplandıran, Allah’u Teâlâ’yı gazaplandırmış olur.”
-“Ana-babası, yanında ihtiyarladığı halde, [rızalarını alamayıp]Cenneti kazanamayanın burnu sürtsün.”
-“Anneye yapılan iyiliğin ecri iki mislidir.”
-“Önce annene, sonra babana, kız kardeşine, erkek kardeşine ve sırası ile diğer yakınlarına iyilik et!”
-“Kâfir olan ana-babaya hizmet etmek, nafakalarını vermek, ziyaretlerine gitmek gerekir. Küfre sebep olan şeyleri yaptıracaklarından korkulursa, ziyaretlerine gidilmez. “
-“Ana-babasına iyilik eden evlat, Peygamberlerle beraber Cennete girer.”
-“Ana-babasına iyilik edenin ömrü uzun, rızkı bereketli olur.”
-“Ana-babanıza ihsan ederseniz, çocuklarınız da size ihsan eder.”
-“Sen de malın da babana aittir.”
-“Ana-babaya karşı gelmek büyük günahtır.”
-“Ana-babasına asi olan Cennete giremez.”
-“Ana-babasına karşı gelenin ömrü bereketsiz ve kısa olur.”
-“İmanı olanlardan Cehennemden en sonra çıkacak olanlar, Allah’u Teâlâ’nın yolunda olan ana-babasının İslamiyet’e uygun olan emirlerine asi olanlardır.”
-“Ana-babanın ve hiç kimsenin, dine uymayan emri yapılmaz. Fakat, ana-babaya, yine tatlı söylemek, onları incitmemek gerekir.”
-“Ana-baba kâfir ise, onları kiliseden, meyhaneden, sırtta taşıyarak bile, geri getirmek gerekir. Fakat oralara götürmek gerekmez. “
-“Ana-baba zalim de olsa, onlara karşı gelmek, onlarla sert konuşmak caiz değildir.”
-“Ana-babaya itaat, Allah’a itaattir, onlara asi olmak, Allah’a asi olmaktır.”
-“Babasına asi gelen, çocuğundan mürüvvet göremez, muradına kavuşamaz, ailesi ile geçinemez, evinin tadı bozulur.”
-“Ana-babayı ziyaret etmemek büyük günahtır. Hiç olmazsa, selam göndererek, tatlı mektup yazarak bu günahlardan kurtulmalıdır.”
-“Büyüğünü saymayan bizden değildir.”
-“Onları görünce ayağa kalkmak, yanlarına gitmek, onlar oturuncaya kadar ayakta durmak, izinsiz oturmamak gerekir. Otururken edepli oturmalı, ayağını uzatarak oturmamalı, bacak bacak üstüne atmamalıdır. Onlar bana bir şey demiyor diye bunları ihmal etmemelidir.”
-“Âlim bir evladın ana-babası kâfir olsa, kuyudan su çekmeleri için ona muhtaç olsalar, o da birkaç kova çektikten sonra öf dese, bu sebeple bütün amellerinin sevabı yok olur.”
-“Ana-babadan birine iyilik edince öteki incinirse, babaya hürmet ve itaat etmeli, anaya hizmet, yardım ve ihsan etmelidir.”

Yorumlar

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>