Edebi Yönü

Edebî Yönü
Efe Hazretleri şiirlerini âşıkane, ârifane, âlimane ve mürşidane bir edayla söylemiş ve yazmıştır. Şiirlerinin çoğunluğunu divan tarzında oluşturmuştur. Halk şiir zevkine uygun düşen, ama daha çok Yunus’tan esintiler taşıyan hece şiirleri de yazmıştır. Yunus’un, Fuzûlî’nin ve Nâbî’nin etkisinde kaldığı gözlemlenmektedir.

Alvarlı’nın şiirleri, mektupları ve nesirleri ölümünden sonra önce oğlu Seyfettin Mazlumoğlu tarafından derlenmiş, daha sonra da “Alvarlı Efe Hazretleri İlim ve Sosyal Hizmetler Vakfı” tarafından “Hülâsatü’l-Hakâyık ve Mektûbât-ı Hâce Muhammed Lütfi” adıyla İstanbul’da neşredilmiştir. Bu divanda çeşitli nazım şekilleriyle söylenen yedi yüzü aşkın şiir mevcuttur. Hece vezni ve oldukça sade bir Türkçenin kullanıldığı bu şiirlerden bazıları bestelenmiştir. Şiirlerinde tuluat hâkimdi. Kendisine perdeler aralandığı zaman “Uşaklar yazın.” derdi. Yanında bulunan kâtipler hemen yazarlardı. Sonra “Hele bir okuyun bakalım.” derdi. Onların yazıdaki hatalarını tashih ederdi. Gazelleri bu hassasiyetle hazırlanmış ve yazılmıştır.

Bütün meselesi ilimdi. Tek derdi Kur’ân’a ve İslâm’a hizmetti. Cehâletin neticesinde felaketlere sürüklendiğimizi bildiği için cehâleti ortadan kaldıracak olan ilmi teşvik ederdi. Bilhassa bayramlarda münasip köylere gider, sohbet eder ve halkı irşad ederdi. Bir bayram gününde, bayramın bütün heyecan ve neşvesi içinde şu mısralar dilinden dökülür:

“Mevla bizi affede / Bayram o bayram olur.
Cürm-ü hatalar gide / Bayram o bayram olur.
Lütfi’ye lutf-u kerem / Dahili bâb-ı harem
Daima Allah direm / Bayram o bayram olur.”