Mirac Kandili

Miraç;

Receb’in 27. gecesi… Âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimize, Mekke döneminde bir gece, Yüce Yaratan’ın sonsuz kudretinin eserlerini temaşa etmesi için önce Mescid-i Aksa’ya, oradan da semaya yaptırılan hikmet yüklü yolculuk… Kâinatın yüce yaratıcısının daveti üzerine gerçekleşen mucizevî buluşma…
Süleyman Çelebinin “Şeş cihetten ol münezzeh zül-celâl, Bîkemukeyf âna gösterdi cemâl” şeklindeki ifadesiyle “mahiyetini, nasıllık ve niceliğini bilemediğimiz bir şekilde yüce Allah ile görüşen”

sevgili Peygamberimiz’in, şirk koşmayanların affedilebileceği müjdesi,

Bakara Sûresi’nin son iki ayeti ve

beş vakit namaz hediyesiyle yüce âlemlerden döndüğü gece…

Miraç bir arınma ve Allah’a yükseliştir. İnsanın erdem yolculuğu, beşerilikten insaniliğe yükseliş hikâyesidir. Sadece Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve varlığın düzeylerinde, hakikat göğünün katmanlarında değil, insanlığın Allah’a ulaşan yolunun duraklarında da gerçekleşmiş kutlu bir yolculuktur.
İsra suresinin başlangıç âyetlerinde bu kutlu yolculuğun ilk aşaması şöyle anlatılır:
“Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.”
Miraç; kendi semamıza, yani kalbimize ve iç dünyamıza bir yolculuk yapmamıza, arınmamıza, âlem-i İslam’ın ve bütün insanlığın yüksek değerlerle yücelmesine vesile olsun.

Recep Ayının 27. Gecesi, bizlere insanın ilahi rızaya ve desteğe ulaştığı, akıl ve idraki zorlayan, mana âleminde yükselip ilahi rahmet ve huzura kavuşmanın gerçekleştiği hadisedir.
Bu gecede farz kılınan ve bizzat Peygamberimiz tarafından mü’minlerin miracı olarak nitelendirilen namaz da, iç dünyamızdaki yükselişi ve arınmayı ifade eder.
Miraç, insanın erdem yolculuğudur. Miraç, ilâhî kudreti temaşa eden Hz. Peygamberin (s.a.v) şahsında, insanlığın Hakka yürüyüşüdür. Miraç; zamanın ve mekânın yegâne sahibi olan Yüce Allah’ın birliğine, büyüklüğüne ve sonsuzluğuna şahitlik ediştir. Miraç; her mü’minin günde beş defa huzura durduğu namaz vasıtasıyla Rabbiyle iletişimini daima canlı tutmasıdır.
Bugün, Mirac-ı Nebi’nin sırrına vakıf olmanın yollarından biri de ibadet ve teatimizi, bu gece vesilesiyle gözden geçirip, Mirac-ı Nebi’ye hürmeten kırılan kalpleri onarmak, yıkılan köprüleri yeniden kurmak, unuttuklarımızı bir daha hatırlamak ve manevi kayıplarımızı tekrar bulmaya çalışmaktır.
Bu gece, dünyada insanların hırs ve tutkuları yüzünden karşı karşıya kaldığı sıkıntılardan kurtulmak için, Allah’ın sonsuz merhametine sığınmanın ve insanlığın kurtuluşu için Ona, yalvarmanın vaktidir.
Bu gecenin değerini iyi bilelim ve Rabbimizin “Duanız Olmasa Ne Ehemmiyetiniz Var”ayetine sımsıkı sarılalım. Daha güzel ve güvenli bir dünya, daha erdemli ve daha esenlikli bir hayat için, Miraç Gecesini bu güzelliklere bir yükseliş yapalım. Bu gece miracın ruhunu, manasını, hikmetini ve evrensel mesajlarını yeniden düşünelim.

 

MİRAÇ GECESİ YAPILACAK İBADETLER

Mirac gecesi islam aleminin müjdelendiği en büyük gecelerden biridir. o gece her müslüman için hürmet huşu ile islam aleminin saadetini ve selametini temenni edeceği müminlerin marifeti ilahiyeye kavuşması için ellerini açtığı bir gecedir.

Mirac kandilinde yapılacak en makbul ibadet Rabbinle başbaşa kalarak yaptığın ibadettir.

-Mirac gecesinde 12rekat nafile hacet namazı kılınmalıdır.
-En az 1 günlük kaza namazi kilinir
-12 Rekat teheccüd namazi kilinir
-1001 estagfirullah elaziym ve etubu ileyh okunmalidir
-1oo1 Ihlas süresi ve 79 Insirah süresi okunmalidir
- Mirac gecesinin sabahı oruçlu olunmalıdır
-Bol bol selevat okunmalidir
- Ve bu gece uyumamali
- sadaka vermeyi unutmamali
-Bu gece Süt içmek`de sünnettir.
- Ve miraç gecesinin sabahında öğle ile ikindi namazı arasında 4 rekat nafile namaz vardır.
Bu namazda Fatiha`dan sonra her rekatta zamm-i sure olarak : her rekatta 5 defa Ayetel-kürsi,5 kafirun süresi, 5 ihlas,5 felag, 5 nas süresi okunur.

O gece için kılınacak namaz 12 rekat Hacet niyetiyle kılınan namazdır. Bu namazı kılmak güzel görülmüştür. Bu namazın kılınışı:

İki rekatta bir selam verilir.Her rekatta fatihadan sonra 10 ihlası şerif okunurak kılınır.

Namaza niyet şöyledir : ” Ya Rabbi , rıza-i şerifin için niyet eyledim namaza. Bu gece yedi kat gökleri ve bütün esrarını göstererek muhabbetin ile müşerref kıldığın sevgili Habibin Resul-i Zişan Efendimiz hürmetine ben aciz kulunu afv-ı ilahine , feyz-i ilahine , rıza-i ilahine mazhar eyle”
Namazdan sonra ;
* 4 Fatiha-i Şerife
*100 defa ”SubhanAllahi ve’l-hamdü lillahi vela ilahe illahlahü vallahü ekber.Vela havle vela guvvete illa billahi’l-aliyyil-aziym”
*100 istiğfar-ı şerife
*100 salavat-ı şerife okunup dua edilir.
*Miraç Gecesin’den sonraki gün , mümkünse oruçlu olunmalıdır.O gün öğle ile ikindi arasında 4 rek’at namaz kılınır.

Her rek’atte Fatiha’dan sonra 5 ayete’l Kursi , 5 Kafirun suresi , 5 Ihlas 5 Felak suresi , 5 Nas suresi okunur.

Kur’an-ı Kerîm okumalı, dinlenilmeli ve AyrıcaPeygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)’in, ashabın, tabiinin, diğer büyüklerimizin, meşayıhımızın, akrabalarımızın özellikle analarımızın, babalarımızın ve hocalarımızın… Kısacası bütün Müslümanların ruhlarına Kur’an-ı Kerim okunmalıdır.

Bir düşünelim! Bu akşam biz ölmüş olsaydık, kabirde olmuş olsaydık. Bize akrabalarımız, yakınlarımız, dostlarımız tarafından ne yapılmasını beklerdik. Biz de aynısını yapalım ki bize de arkamızdan gelenler yapsınlar!…

Tefekkürde bulunulmalı; “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah’ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.

Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı; ve şimdinin ve geleceğin plân ve programı çizilmeli.

 Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve inabede bulunulmalı.

Bütün Müslümanların mağfiret-i ilâhiyyeye, maddî ve manevî bütün hayırlara, bereketlere nail olmaları, yeryüzünden zulüm ve küfrün kalkıp İslâm’ın hakim olması için de içtenlikle bol bol dua etmeliyiz: “Ya Rabbi! Kulluk borcu olarak ve sırf ilâhî rızanı kazanmak niyeti ile bugüne kadar yapabildiğimiz ibadet ve taatlerimizi dergah-ı izzetinde kabul eyle. Ya Rabbi! Cümlemizi rahmetine gark eyle. Afv ü mağfiretine nail eyle. Cemalinle ve Firdevs Cennetinle müşerref eyle. Cehennemden uzak eyle. Dünya ve Ahiretimizi mamur eyle. İslâm’ı ve Müslümanları aziz ve mansur eyle. Amin! Ya Rabbe’l-alemin ve ya erhame’r-rahimin.”

Miraç gecesi gündüzünde mezarlar, bizden dua bekleyen yakınlarımızın kabirleri ziyaret edilmeli, ruhlarına Kur’an-ı Kerim okumalı, dua etmeli, onlar için de ALLAH Teâlâ’dan afv ü mağfiret dilemeli, böylelikle ruhları şad edilmelidir.

Miraç gecesi ve gündüzünde fakir fukarayı, yetim ve kimsesizleri görüp gözetmek, ihtiyaç içerisinde kıvranan din kardeşlerimizin yardımlarına koşmak, onlara imkanlar ölçüsünce tasaddukta bulunmak mutlaka yapmamız lâzım gelen bir husustur.

Dinimizce aziz ve mübarek kabul edilen diğer zamanlar, geceler gibi bu mübarek gece hakkında da aile efradımıza, özellikle çocuklarımıza lüzumlu bilgileri vermeli, mana ve ehemmiyetini anlatmalı ve benimsetmeliyiz. Böylece onların da bu gecenin feyzinden istifade etmelerine vesile olalım. Bu sebeple bu gece çoluk-çocuğu sevindirelim. Maddi imkânlar el verdiği ölçüde eşimize, çocuklarımıza, bu mübarek gece hatırasına bir hediye alarak, bu mübarek gecenin zihinlerde daha etkili bir şekilde yer almasını sağlayalım. Böylece bu mübarek gecenin güzelliğinden ailece istifade edelim.

Diğer kutlu zamanlar gibi Miraç Gecesi de, geçici hevesler ve sonu gelmez emeller peşinde bir koşuşturma içerisinde geçen hayatımızda bize bir soluklanma, durup düşünme, iç dünyamıza dönüp geçmişimizin bir muhasebesini yapma fırsatı sunar.
Şimdi bize düşen, bu gecede nefsimizin ve hayatımızın muhasebesini yapmaktır. Hayatımızın hesabını yaparak kârımızın ve zararımızın bilançosunu çıkarmaktır. Hangimizin elinde bir sene daha yaşayacağımıza dair bir garanti vardır. Ölümü akıllarından bile geçirmeyen milyonlarca kişi, bu geçen bir sene içinde dünya denilen yerden ahirete intikal etti. Bizler de biliyoruz ki, ömür sermayemiz her geçen gün bitmekte, buna karşılık birçoklarımızın günahları artmaktadır.

İşte her gün artan günah yükünden kurtulmak için ALLAH’ın bizlere bahşettiği Miraç Gecesi lütfundan istifade edelim. Böyle gün ve geceleri ganimet bilelim. ALLAH’ın açık olan tevbe kapısına iltica edelim. Geliniz hep beraber, şu mübarek gecede nefsimizin ve hayatımızın muhasebesini yapalım. Bir yıllık kâr ve zararımızın bilançosunu çıkaralım.

Son günlerinde bulunduğumuz Receb ayının kıymetini bilelim. Receb ALLAH Teâlâ’nın ayıdır. Günahları bağışlar. Enes b. Malik (Radiyallahu Anh) den rivayete göre Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), Receb ayına girdiği zaman:
اَللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِي رَجَبَ وَشَعْبَانَ وَبَلِّغْنَا رَمَضَانَ
“ALLAHümme bârik lenâ fî Recebe ve Şaban ve belliğnâ Ramazan. = Ey ALLAH’ım! Receb ve Şaban ayını bize mubarek kıl. Ve bizi Ramazana ulaştır.” diye dua ederlerdi.

 

Tefekkürde bulunulmalı; “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah’ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.

Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı; ve şimdinin ve geleceğin plân ve programı çizilmeli.

 Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve inabede bulunulmalı.

Yorumlar

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>