Şevvâl ayında oruc tutmanın fazileti

Ramazan-ı şerîf orucunu tutup, Şevvâl ayında da altı gün oruç tutanlar, senenin tamamını oruç tutmuş gibi olur. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:

“Ramazan orucunu tutup, Şevvâl ayında da altı gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş gibi olur.”

Kur’ân-ı kerîmde, “Bir sevâb işleyene en az on sevâb verilir” buyurulmaktadır.

Bunun için Ramazan-ı şerîfteki otuz gün tutulan oruca karşılık üçyüz, Şevvâl ayındaki altı gün oruca da, altmış gün sevâb yazılacağından üçyüzaltmış gün oruç tutulmuş gibi olur. Böylece bütün sene oruçlu geçmiş sayılır.

Ramazan-ı şerîften sonra, Şevvâl ayında tutulan oruçlar sayesinde insan günah kirlerinden temizlenir.

Az bir gayretle büyük bir kazanç elde etmiş olur . yani uyanik  olmak lazım.

Hazır sıhhatliyken, elden ayaktan düşmemişken bu fırsatları kaçırmamak lazım.

Bu altı gün orucu peş peşe tutmak şart değil, Pazartesi ve Perşembe günleri de tutulabilir.

Hem bu da sünnettir. Efendimiz Pazartesi, Perşembe orucu tutar ve buyururdu ki:

“Ameller, pazartesi ve perşembe günleri Allaha arz olunur.

Ben de amelimin oruçlu iken arz olunmasını isterim.”

Şevval Orucunun faziletiyle alakalı Süfyanı Sevri şöyle anlatıyor:

Ben Mekke-i Mükereme’de üç sene oturdum. Mekkelilerden bir kimse her gün Haremi Şerif’e gelir, tavaf eder, namaz kılar ve bana selam verip giderdi.

Gel zaman, git zaman, ben bu kişi ile tanıştım. Dostluğumuz daha da ilerledi, samimiyetimiz arttı.

Bir gün o kimse beni yanına çağırdı ve dedi ki: “Şayet senden evvel ölürsem, o vakit kendi ellerinle beni yıka, namazımı sen kıldır ve beni defneyle.

O gecede, ilk gece de beni terk etmeyip kabrimde geceleyerek, münkereynin sual sorması anında bana devamlı Tevhidi telkin et, diye vasiyette bulundu.

Ben de o kimsenin dediklerini yapmayı kabul ettim.

Bir zaman sonra o kimse vefat etti. Ben de, bana yaptığı vasiyete uyarak verdiğim sözü yerine getirdim. Defin işi de bittikten sonra, kabrinde gecelemeye karar verdim. Çünkü buna da söz vermiştim.
O gece kabri beklerken bana bir ağırlık çöktü, hafifçe dalmışım. O gece uyku ile uyanıklık arasında iken bir ses kulağıma çalındı:

Ya Süfyan! Beni korumana ve senin telkinine ihtiyaç kalmadı.

Artık sen gidebilirsin, diye bir ses işittim. O zaman ben de kendisine sordum:

Ne sebeple bu lütfa eriştin, bu fazilete nail oldun? Cevaben dedi ki:

Ramazanı Şerif’in orucunu tutup, Şevval’den altı gün daha ekleyerek oruç tutmam sebebiyle.

O zaman ben uyandım. Yanımda kimseyi görmedim. Gördüğüm bu zuhurata tabi olayım mı, olmayayım mı, tereddüt geçirdim.

Abdest aldım, iki rekat namaz kıldım, tekrar uyudum. Böylece hatiften gelen sesi üç kere duydum. Anladım ki bu Rahmânîdir.

Şeytandan değildir. O zaman kabrin yanından ayrıldım. Şevval orucunun fazîletini, yardımını böylece kavramış oldum ve şöylece dua ettim:

“Ya Rabbi! Beni Ramazan Ayı’nın orucuna ve Şevval’den (Ramazanı Şeriften sonra gelen ay) altı gün oruç tutmaya muvaffak kıl” ve Allah-u Teala beni bu işe muvaffak kıldı ve bunu bana nasip etti.”

Evet bir Hadisi şerifte “Üç şey gelir mezara kadar. İkisi döner bir kalır.

Evladın ve malın gider ibadetin kalır.” buyrulmuştur.
Şayet bu dünyada yaptığımız Salih amellerimiz varsa o karanlık kabirde bize arkadaş
olacak.

Rabbim bizlere salih ameller islemeyi nasib eylesin,Şu ahirzamanda uyanik kullarindan eylesin. Şevval ayı orucunu da kolaylıkla ve zevkle tutabilmeyi nasip eylesin.

Rabbim bizleri gafletten uyandirsin,kendine layik kul,Habibine layik ümmet eylesin,Müslümanlara dirlik birlik versin!

Amin!!!

 

Yorumlar

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>