Mü’min Hurma Ağacı Gibidir


İbn Ömer (r.a) şöyle rivayet etti:

“Bir gün Rasulullah (s.a.s) sahabelere sordu:

“Mü’mine benzeyen bir ağaç ismi söyleyin!”
Sahabeler, çölde mevcut olan bütün ağaçların ismini saydılar. Rasulullah (s.a.s): “Hayır” dedi.

İbn Ömer (r.a) şöyle dedi:

“İçimden bunun hurma ağacı olduğu geçti ve bunu Rasulullah (s.a.s)’a söylemeyi düşündüm. Fakat yaşlı sahabeler bulunduğu için onlara saygısızlık olmasın diye söylemekten çekindim.” Sahabeler susunca Rasulullah (s.a.s) onlara:

“O ağaç, hurma ağacıdır” dedi.

(Buhari, Müslim)

Bir başka hadiste şöyle demiştir:

“Mü’minin misali, hurma ağacına benzer. Ondan ne gelirse, fayda gelir.”

(Bezzar sahih senetle)

Hurma ağacını incelediğimizde bir çok özelliğe sahip olduğunu görürüz.

Hurma ağacı, şekil olarak insana benzer. Güzel bir gövdesi vardır. Ayrıca hem dişisi hem de erkeği vardır. Dişi ağaç, erkek ağaçtan döllenme tohumu almazsa meyve vermez. Başı kesildiği zaman ölür. Büyük bir darbe yediğinde de ölür. Yaprakları alındığı zaman o yerden tekrar yaprak çıkmaz. Tıpkı insanın mafsallarının kesildiği zaman yeni mafsalların çıkmaması gibi… Yine, insanın vücudu nasıl kılla kaplı ise o da tüyle kaplıdır.

Hurma ağacının da şüphesiz suyu ileten damarları, gövdesi, yaprakları ve meyvesi vardır. İşte iman ve İslam ağacı da böyledir. İman ve İslam ağacının damarları ilim, marifet ve yakindir. Gövdesi ihlastır. Dalları ise amellerdir. Semeresi (ürünü) ise; salih amellerin meydana getirdiği iyi sonuçlar, sıfatlar ve güzel ahlaktır.

Şayet İslam ağacı, mü’minin kalbine tam olarak ekilmiş ve orada iyice sabitleşmişse bu, onun amellerine de yansır. Bir kimsenin kalbindeki imanın sabitleşip sabitleşmediğini anlamak için onun amellerine, sıfatlarına ve ahlakına bakılır. Bu ağaç kalbte ne kadar köklü yerleşmişse o kişinin ahlakı ve amelleri de o kadar iyi ve güzel olur. İlim, Allah (c.c)’ın indirdiğine mutabık ise, itikad ve iman, Rasulullah (s.a.s)’ın getirdiğine uygun ise ve kalbte ihlas var ise, bütün bunlarla birlikte ameller de Rasulullah (s.a.s)’ın getirdiğine uygun ise, bu vasıflara sahip kimsenin gönlündeki iman ağacının kökü derinlerde ve kuvvetli, dalları ise göğe yükselmiş demektir.

Şayet durum, bütün bunların tam aksi ise işte o zaman kalbte bulunan ağaç, kökü olmayan, habis bir ağaç gibidir. Ağacın kökü nasıl derinlerde ise mü’minin ilmi de o şekilde derin olmalıdır.

Hurma ağacı, uzun süre sulanmazsa yaşamaz. Zira uzun süre sulanmayan ağaç kurur ve bir müddet sonra ölür. Mü’min de böyledir. Mü’minin de sulanmaya ihtiyacı vardır. Mü’minin sulanması; sürekli zikir ve tefekkür halinde olmasıdır. Nasıl ağaç sulanmadığında kuruyor ve ölüyorsa, zikir yapmayan mü’minin kalbi de işte o şekilde kurur ve ölür. Çünkü Allah (c.c)’ı sürekli olarak hatırlamayan kimsenin imanı, bir müddet sonra zayıflar ve tıpkı ağacın sulanmadığında kuruyup ölmesi gibi tamamen ölür.

Allah (c.c)’ı zikir ve tefekkür (düşünme); her konuda Allah (c.c)’ı gerçek manada hatırlamak, O’nun istediği şekilde amel etmek ve bir işi yapmadan önce veya işi yaparken hep Allah (c.c)’ın rızasını düşünmektir.

İşte mü’mini sulayan su, budur! Şayet mü’min bu şekilde kendisini sulamazsa bir müddet sonra kalbi susuzluktan kurur ve ölür. Mü’minin kalbinin canlı kalabilmesi için Allah (c.c)’ı zikir ve tefekküre ihtiyacı vardır.

Rasulullah (s.a.s) şöyle demiştir:

“Kalpteki iman, elbisenin eskimesi gibi eskir. Bu sebeple, imanınızı tazeleyin!”

(Ahmed b. Hanbel)

Hurma ağacının etrafında yabani bitkiler vardır. Bu bitkiler çoğalınca ağacı öldürür. Mü’minin etrafında da yabancı unsurlar vardır. Bunlar; İslam’a ters adet, düşünce, fikir, kanun vs.dir. Mü’min, imanının ölmemesi için bu gibi unsurlardan temizlenmelidir.

Hurma ağacının yerde kökü çok sağlamdır. Mü’min de böyledir. Çünkü mü’minin kalbindeki iman çok sağlamdır ve fitnelere karşı dayanıklıdır.

Hurma ağacının meyvesi çok tatlıdır ve faydalıdır. Hastalıklara iyi gelir. İşte mü’min de böyledir! Konuştuğu sözler iyidir, güzeldir, her zaman başkalarına fayda verir ve asla ondan zarar gelmez.

Hurma ağacı yaşlandıkça daha bol ve daha kaliteli meyve verir. Mü’min de böyledir. Yaşlandıkça hayrı artar ve ameli daha da güzelleşir. Rasulullah (s.a.s)’ın dediği gibi…

Rasulullah (s.a.s) şöyle demiştir:

“İnsanların en hayırlısı, ömrü uzayan ve ameli iyileşendir.”

(Ahmed, Tirmizi sahih senedle)

Hurma ağacı, rüzgara en dayanıklı ağaçtır. Mü’min de böyledir. Fitne rüzgarlarına karşı dayanıklıdır.

Hurma ağacı, susuzluğa karşı dayanıklı ve sabırlıdır. Mü’min de böyledir. İmtihan ve musibetlere karşı sabırlıdır.

Hurmanın kalbi vardır. Ağaçların içinde kalbi en iyi ve en tatlı olan odur.

İbni Ömer (r.a) dedi ki:

“Biz, Rasulullah (s.a.s)’ın yanında iken hurmanın kalbi getirildi.”

(Hurmanın kalbinden kasıt; hurmadan yenilen yumuşak yeridir)

Buhari’nin lafzında hadis şöyledir:

“Ben, Rasulullah (s.a.s)’ın yanında iken o hurmanın kalbi (yumuşak olan içi)ni yerdi.”

İşte mü’minin kalbi de böyledir. Kalblerin en temizidir. Mü’minin kalbi, İslam düşmanları dışında herkese merhametlidir.

Hurma ağacı meyve vermese bile yaprağından ve dalından insanları faydalandırır. İnsanlar onun gövdesinden evler yapar, yaprağından da bir çok şekilde faydalanırlar. Mü’min de böyledir. Herşeyi faydalıdır. Ondan asla zarar gelmez.

Rasulullah (s.a.s) şöyle demiştir:

“En hayırlınız, hayrı umulan ve şerrinden emin olunan kişidir. En şerliniz ise hayrı umulmayan ve şerrinden emin olunmayan kişidir.”

(Ahmed, Tirmizi sahih senedle)

Hurmanın dikeni vardır ve düşmanlarından kendisini korur. Mü’min de böyledir. Allah (c.c)’ın düşmanlarına karşı şiddetli ve tedbirlidir. Onlara karşı diken gibidir. Mü’minlere karşı ise; hurma ağacı ne kadar faydalı, tatlı ve yumuşak ise o kadar faydalı, tatlı ve yumuşaktır.

Allah (c.c) şöyle buyuruyor:

“Kafirlere karşı şiddetli, birbirlerine karşı merhametlidirler.”

(Fetih: 29)

Hurma ağacının meyveleri bitse bile, ondan yine de istifade edilir. Onun faydaları bitmez. Meyvesi biterse gövdesinden, yapraklarından, dallarından istifade edilir. Mü’min de böyledir. Onun da sağladığı faydalar asla bitmez. Çünkü, hayır taraflarından biri biterse diğer hayır tarafı devreye girer. İmkanı, yeteneği, ilmi, gücü ve maddi varlığı dahilinde hep faydalı olmaya çalışır.

Rasulullah (s.a.s)’ın mü’mini hurmaya benzetmesinde bir çok hikmetler vardır. Bunların hepsini algılamamız imkansızdır. Ama hurma ağacı hakkındaki ilmimiz arttıkça mü’mine ne kadar çok benzediğini daha da çok görüp anlayacağız. Burada söylenen şeyler, hurma ağacı hakkında bilinen şeylerdir. Fakat, hurma ağacı hakkında daha bilinmeyen bir çok şey vardır.

Yorumlar

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>