Ebû Cehil bir gün Hz. Peygamber’e [sallallahu aleyhi vesellem] dedi ki:
- Hâşimoğulları sülalesinde senden daha çirkin suratlı biri gelmemiştir.
Resûlullah Efendimiz buyurdu ki:
- Haddini aştın ama yine de doğru söyledin.
Biraz sonra Hz. Ebû Bekir [radıyallahu anh] Peygamber Efendimiz’in yanına gelince,
- Ey güneş yüzlü resûl! Senden daha güzel, daha parlak bir yüz görmedim, dedi. Resûl-i Ekrem Efendimiz bunun üzerine,
- Ey aziz dost, ey değersiz dünya kaydından kurtulan, doğru söyledin, dedi.
Orada bulunanlar,
- Ey yüce Peygamber! Bu ikisi birbirine zıt şeyler söylediler, sen her ikisine de, “Doğru söyledin” buyurdun. Bunun sebebi nedir, diye sordular.
Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi vesellem],
- Ben Allah’ın cilaladığı bir ayna gibiyim, bana bakan kendini görür, buyurdu.
“Herkesin hareketi bulunduğu yerdendir, herkesi kendi varlık çemberinden görür. Mavi cam, güneşi mavi gösterir ve kırmızı cam kımızı gösterir. Camlar renklerden arınırsa beyaz olur. Bütün diğer camlardan daha doğru söyler ve mihenk olur.”
Son Yorumlar